- kalp
- 1. إبدال [إِبْدال]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme2. إحساس [إِحْساس]Anlamı: sevgi, gönül3. إحساس [إِحْساس]Anlamı: duygu, his4. إحلال [إِحْلال]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme5. أشر [أَشِر]Anlamı: düzme, sahte (para)6. أشر [أَشِر]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen7. أفاك [أَفَّاك]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen8. أفيك [أَفِيك]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen9. ألفة [أُلْفَة]Anlamı: sevgi, gönül10. أنس [أُنْس]Anlamı: sevgi, gönül11. إيناس [إِيناس]Anlamı: sevgi, gönül12. استعاضة [اِسْتِعاضَة]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme13. انقلاب [اِنْقِلاب]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme14. بشاك [بشاك]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen15. تبادل [تَبَادُل]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme16. تبدل [تَبَدُّل]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme17. تبديل [تَبْدِيل]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme18. تحسس [تَحَسُّس]Anlamı: sevgi, gönül19. تحسس [تَحَسُّس]Anlamı: duygu, his20. تحول [تَحَوُّل]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme21. تعديل [تَعْدِيل]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme22. تغير [تَغَيُّر]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme23. تغيير [تَغْيِير]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme24. تقلب [تَقَلُّب]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme25. حب [حُبّ]Anlamı: sevgi, gönül26. حرارة [حَرَارَة]Anlamı: sevgi, gönül27. خالجة [خالِجَة]Anlamı: sevgi, gönül28. خالجة [خالِجَة]Anlamı: duygu, his29. خراص [خَرَّاص]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen30. زائف [زائِف]Anlamı: düzme, sahte (para)31. زائف [زائِف]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen32. زور [زُور]Anlamı: düzme, sahte (para)33. زور [زُور]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen34. زيف [زَيْف]Anlamı: düzme, sahte (para)35. زيف [زَيْف]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen36. صوري [صُورِيّ]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen37. عاطفة [عاطِفَة]Anlamı: sevgi, gönül38. عاطفة [عاطِفَة]Anlamı: duygu, his39. فؤاد [فُؤَاد]Anlamı: temiz kanı vücuda dağıtan organ, yürek40. قلب [قَلْب]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme41. قلب [قَلْب]Anlamı: temiz kanı vücuda dağıtan organ, yürek42. كاذب [كاذِب]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen43. كاذب [كاذِب]Anlamı: düzme, sahte (para)44. كذاب [كَذَّاب]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen45. كذاب [كَذَّاب]Anlamı: düzme, sahte (para)46. كذوب [كَذُوب]Anlamı: düzme, sahte (para)47. كذوب [كَذُوب]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen48. مائن [مائِن]Anlamı: düzme, sahte (para)49. مائن [مائِن]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen50. مبادلة [مُبَادَلَة]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme51. مبطل [مُبْطِل]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen52. محاك [مُحَاكٍ]Anlamı: düzme, sahte (para)53. مزور [مُزَوَّر]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen54. مزور [مُزَوِّر]Anlamı: düzme, sahte (para)55. مزيف [مُزَيَّف]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen56. مزيف [مُزَيِّف]Anlamı: düzme, sahte (para)57. مستعار [مُسْتَعار]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen58. مستعار [مُسْتَعار]Anlamı: düzme, sahte (para)59. مشاعر [مَشَاعِر]Anlamı: sevgi, gönül60. مشاعر [مَشَاعِر]Anlamı: duygu, his61. مشعر [مَشْعَر]Anlamı: sevgi, gönül62. مشعر [مَشْعَر]Anlamı: duygu, his63. مقايضة [مُقَايَضَة]Anlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme64. مقلد [مُقَلَّد]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen65. مقلد [مُقَلِّد]Anlamı: düzme, sahte (para)66. ملسون [مَلْسُون]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen67. مودة [مَوَدَّة]Anlamı: sevgi, gönül68. ميان [مَيَّان]Anlamı: yalancı, kendine güvenilmeyen69. وجدان [وِجْدان]Anlamı: sevgi, gönül70. وجدان [وِجْدان]Anlamı: duygu, his71. وداد [وِدَاد]Anlamı: sevgi, gönül72. وفاق [وِفَاق]Anlamı: sevgi, gönül
Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.